Blog & Bülten

Blog & Bülten

REHBERLİK

Motivasyon

MOTİVASYON

Birçoğumuz biliyoruz ki öğrencilik hayatı uzun ve zorlu bir süreçtir. Bu süreçte ders çalışmak gibi zor bir işi yıllarca ve düzenli olarak yapabilmek kolay değildir. Tüm bu süreci başarı ile tamamlayabilmemiz için çoğu zaman yüksek bir motivasyona ve güdülenmeye ihtiyaç duyarız.

 

Motivasyon ve güdülenme bizler için hedeflerimizi başarmada özel bileşenlerdir. Bizi harekete geçiren önemli ve gerekli faktörlerdir. Motivasyon içsel ve dışsal olmak üzere iki çeşittir. Bireyin güdülenmesi, motivasyon sağlaması dışsal etkilerle öğrenci için özendirici hedefler seçilerek ya da pekiştireçler kullanarak geliştirilirse dışsal motivasyon oluşur. Dışsal motivasyon dışardan gelen ödül, ceza gibi etkilerle ortaya çıkar. İçsel motivasyon ve güdülenme ise kişinin ilgi, merak, ihtiyaç gibi duygularıyla ortaya çıkar. Bizim başarımızın hayat boyu devam etmesi için de içsel güdülenmeye ihtiyacımız vardır.

İhtiyaç ile doyum sağlanması arasında yaşanan sürece güdülenme denir. Bireyin harekete geçmesi demektir. İnsanlar farklı düzeylerde ve farklı biçimlerde güdülenirler. Örneğin; bir öğrenci, aile ya da öğretmenin takdirini kazanmak için ev ödevini ilgi ve istekle yapabilir. Başka bir öğrenci daha iyi not almak için çalışır. Bir diğer öğrenci kendi amaçlarına ulaşmak için öğrenmek isteyebilir. Güdülenme öğrenme için gerekli ön şartlardan biri olmaktadır. Yeterince güdülenmemiş bir öğrenci, öğrenmeye hazır hale gelmemiş demektir. Öğrenci, motive olduğu ölçüde başarılı olmaktadır. Diğer bir ifadeyle; güdülenme ile başarı arasında pozitif bir ilişki vardır.

Bizler zaman zaman motivasyon eksikliği ve düşüklüğü yaşayabilmekteyiz. Bu düşüşün en önemli sebeplerinden birisi zihnimizde oluşan negatif düşüncelerdir. Negatif düşüncelerinizden kurtulmanız için ilk adımınız kendinize inanmak olmalıdır. Motivasyon için inancımızın ve özgüven duygumuzun güçlü olması gerekir. Biz kendimize inanır ve güvenirsek, çevremizdekiler de bize inanır ve güvenir. Başarısız olduğumuz durumlarda moralimizi bozmamamız, deneyimlerimizden ders alabilmemiz, bir sonraki hedefimiz için kendimizi yeniden motive edebilmemiz ve hiçbir koşulda kendimize olan inancımızı kaybetmememiz çok önemlidir. Unutmamak gerekir ki; kazanmaya ya da kaybetmeye sebep olan en büyük unsur İNANÇ’ tır.

Bazen hayatta yaşadığımız olumsuzluklar akademik kariyerimize de etki eder. Daha doğrusu bizler böyle olduğunu düşünür ve kendimizi bu olumsuzluklardan etkilenmekten alıkoyamayız. Fakat unutmamalıyız ki bizim şartlarımızdan daha kötü veya daha iyi şartlarda olup bu sınava hazırlanan binlerce kişi var. Bir kişi belli yerlere gelip başarılar elde ediyorsa bilin ki o kişi şartların uygun olmasını beklemeyip kendisi için uygun koşullar yaratan kişidir. Siz de kendiniz için kendi bulunduğunuz şartlarda elinizden gelenin en iyisini yapmaya çalışın. Belki de hayatınız boyunca hiçbir zaman ‘şimdi tam zamanı’ hissine kapılmayacaksınız. O nedenle o hissi beklemeyi bırakın. Unutmayın ki koşullara uyum sağlayanlar başaracaktır. Koşullardan şikâyet edenler değil. Geleceğiniz için, kendiniz için, yaşamınız için en iyi olanı siz bilirsiniz. Ve unutmayın yaşadığınız hayat sizin seçimlerinizden oluşuyor. Nerede doğduğunuz, hangi koşullarda olduğunuz önemli değil. Koşullar değiştirilebilir. Bazen zor, bazen kolay. Ne olursa olsun yaşamınız sizin elinizde ve onun için bir şeyler yapacak olan kişi sadece sizsiniz. Aileniz, arkadaşlarınız, öğretmenleriniz yalnızca bu süreçte size eşlik eden birtakım aracılar. Onlardan destek alın ama onların sizin hayatınızda bir sihir yaratmayacağını bilin. Hiçbir şey sizin kendinize olan inancınızdan daha kuvvetli değil.

Bizler biliyoruz ki doğru çalışma yöntemiyle hem vaktimizi hem de emeğimizi boşa harcamadan da başarılı olabiliriz. İşe bizim için en verimli olan çalışma tarzını bulmakla başlamalıyız. Herkesin çalışma stili farklıdır. Arkadaşınıza çok verimli gelen bir çalışma yöntemi sizi bunaltabilir. O nedenle farklı yöntemler deneyerek sizin için en verimli olanı belirleyebilirsiniz. Hatta zaman zaman çalışma yönteminizi, ders çalışma sıranızı, ders çalışma saatlerinizi değiştirerek süreci sıkılmaktan ve monotonlaşmaktan kurtarabilirsiniz.

Ders çalışmak çoğu zaman eğlenceli gelmese de unutmayınız ki sonucunda elde edilen başarı için her şeye değer.

Blog & Bülten Bilgisi

  • Kategori

    : REHBERLİK
  • Tarih

    : 12 Aralık 2022
  • Yazar

    : REHBERLİK SERVİSİ

Kategoriler